TUZ NEDİR?
Tuz insan vücudunun fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için gerekli bir besin maddesidir.
Vücudumuzda protein, yağ, karbonhidratlar ve su ile birlikte, kalsiyum, fosfor, sodyum, klorür, potasyum, kükürt, magnezyum gibi iyonlar bulunur. Bunlardan sodyum, klorür, potasyum ve kalsiyum iyonları vücudun elektrolit dengesini sağlar. Bu iyonların insan vücudunda belirli bir değerden az veya fazla olması elektrolit dengeyi bozacağından vücutta bir takım rahatsızlıklara neden olmaktadır. Sözü edilen iyonlardan sodyum ve klorürü bir arada tuzda bulmak mümkündür.
Saf tuz yaklaşık %40 oranında sodyum ve %60 oranında klorür içermektedir. Çeşitli nedenlerle vücutta azalan sodyum ve klorür ihtiyacının büyük bir kısmı tuzdan sağlanır.
Tuz insan vücudunun fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için gerekli olduğu kadar, endüstriyel amaçlarla bir çok sektörde kullanılmaktadır. Örneğin gıda, tekstil, deri, kimya, metalürji sektörlerinde ve hayvancılıkta kullanılmaktadır.
Endüstriyel amaçlarla kullanılacak tuzun da yabancı maddelerden arındırılmış, temiz, kuru, saf ve akışkan olması gerekmektedir.
NASIL ÜRETİLİR?
Ülkemizde sadece İzmir Çamaltı Tuzlası ve Balıkesir Ayvalık Tuzlası’nda üretilmekte olan “deniz tuzu” nun kaynağı Ege Denizi’nin saf ve berrak deniz suyudur. Deniz Tuzu üretimi, herhangi bir kimyasal katkı ya da ısıl işlem olmadan tamamen doğal şartlarla güneş ve rüzgâr gücü sayesinde deniz suyunun buharlaştırılmasıyla gerçekleşir.
Tuz üretim süreci iklim şartlarına göre Mart-Nisan aylarında deniz suyunun pompalarla havuzlara alınmasıyla başlar. Buharlaştığında yoğunluğu artan deniz suyu, önce üst kademe havuzlara daha sonra da kristalizasyon havuzlarına aktarılır. Buharlaşmaya devam eden deniz suyu tuzca doyma noktasına geldiği için kristal havuzunun zeminine tuz dökmeye başlar. Eylül ayına kadar üretimine devam edilen doğal deniz tuzu, özel tuz toplama makineleriyle hasat edilir.
Tuzladan yola çıkıp Billur Tuz fabrikasına gelen ham deniz tuzu işlenerek sağlıklı ve hijyenik olarak paketlenir.
NEDEN DENİZ TUZU?
Tamamen doğal şartlarla gerçekleştirilen üretim sonucu elde edilen deniz tuzunda insan vücudu için son derece kritik öneme sahip Kalsiyum, Potasyum, Magnezyum, Sodyum, Brom ve İyot başta olmak üzere toplam 84 farklı mineral bulunmaktadır.
Deniz tuzu mineral zengini olması nedeniyle vücut sağlığı açısından oldukça önemlidir. Vücudumuzda hücre yenilenmesinde ve kana oksijen geçişinin sağlanmasında etkilidir. Erken yaşlanmayı önler. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Besinlerdeki yararlı maddelerin vücuda alınmasını kolaylaştırır.
RAFİNE TUZ NEDİR?
Tuzun rafine edilmesi temel olarak denizden elde edilen ham tuzun, tamamen eritildikten sonra yabancı maddelerden arındırılarak saf halde kristallendirilmesi işlemidir. Billurtuz'un uyguladığı rafinasyon yöntemi "International Salt Co." patentlidir.
Bu yöntemde ham deniz tuzu, su içerisinde tamamen eritilir. Elde edilen tuzlu sudan yüksek sıcaklık ve vakum altında tuz kristalleri tekrar oluşturulur. Oluşan tuz kristalleri yüksek sıcaklıkta kurutulur. Bu beyaz, saf ve akıcı tuz kristalleri sofralarımıza ulaşmak için, el değmeden tam otomatik makinelerde paketlenir. Bu yöntemle elde edilen rafine tuz, beyazlığı akıcılığı, saflığı ve homojen kristal yapısı ile hem sağlık hem de kullanım açısından daha üstündür.
Hangi kaynaktan elde edilirse edilsin ham tuz, temizlenme işleminden geçirilmeden sofrada veya gıda sanayisinde kullanılamaz. Üretim tekniğine göre iki farklı tuz çeşidi bulunmaktadır: "Rafine tuz" ve "Yıkanmış tuz"
NEDEN İYOTLU TUZ?
İyot, insan vücudunda çok az miktarda bulunan ancak yaşamsal önem taşıyan bir elementtir. Vücutta depolanmaz ve düzenli olarak alınmalıdır. İyot vücudumuza besinler, su ve deniz ürünleri ile alınır. Ancak besinlerde ve içme suyunda yeterli miktarda iyot bulunmuyorsa o zaman vücudun ihtiyacı olan temel iyot miktarından yoksun kalırız.
Yeterli iyot alınmaması, özellikle okul çağındaki çocukların öğrenme yeteneğinde azalmaya ve algılama güçlüğüne neden olmaktadır. Sağlıklı ve zeki nesillerin yetişmesi için, Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ve Unicef'in işbirliğinde 1994 yılında, "İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı" başlatılmıştır. Bu nedenle ülkemizde sofralık tuzlar iyot açısından zenginleştirilmiştir.
İyotlu tuz kullanmaması gerekenler:
Daha önceden sıcak nodulü veya iç guatrı olanlar iyot takviyesini kesinlikle yapmamalıdırlar. T.C. Sağlık Bakanlığı ile T.C. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından yayımlanan tuz tebliğlerine göre Türkiye'de üretilen tüm sofralık tuzların iyotlu olarak üretilmesi zorunludur. İyotsuz Tuz'un ise en fazla 250 gr.lık ambalajlarda üretimine izin bulunmaktadır. Billur Tuz olarak Hipertiroidisi ve sıcak nodulü olan hastalar için 250 gr İyotsuz Billur Tuz kullanılmasını tavsiye ediyoruz.
Püf Noktaları
Sofralarımızın ve yemeklerimizin vazgeçilmezi olan tuzun, yemeklerimize lezzet katmanın dışında farklı alanlarda da hayat kurtarıcı olabileceğini biliyor muydunuz?
- Yumurtanızı haşlarken suya bir tutam tuz serperseniz yumurta kabukları çok daha kolay soyulur.
- Eğer patates cipsini evde hazırlamak isterseniz, patatesleri doğradıktan sonra tuzlu suda buzdolabında bekletebilirsiniz. Böylece, patatesler birbirine yapışmaz, çıtır çıtır ve lezzetli olur.
- Kızartma yaparken yağın sıçramasını önlemek için yağ ısınmadan tavaya bir tutam tuz serpmeniz yeterli olacaktır.
- Ayran hazırlarken koyduğunuz yoğurdun yarı ölçeğinde süt ekleyip mikserle çırparken tuz eklerseniz, ayranınız Susurluk ayranı gibi bol köpüklü olur.
- Ev ekmeği yapmak için hamurunuza %2 oranında tuz eklemeyi unutmayın. Önce mayalama, sonra da tazeliği ile saklama açısından yardımcı olur.
- Ekmeklerinizi daha uzun süre taze kalmasına yardımcı olmak için küçük bir kap tuzu, ekmek saklama kutusunun içerisine yerleştirin. Tuz, nem alma özelliği sayesinde ekmeklerin küflenmelerini geciktirir.
- Doğradığınız patlıcanları, bir tutam Billur Tuz katılmış soğuk suda bekletmek patlıcanların kararmasını önler. Ayrıca tuz patlıcanın kendine has olan acılığını da azaltır.
- Yoğun çikolatalı ya da karamelli tatlılarınıza bir tutam deniz tuzu atarak yoğun şeker oranını dengeleyebilirsiniz ve çikolatanın ya da karamelin tadına daha çok varabilirsiniz.
- Bardağa bir tutam tuz, yarım limon ve maden suyu ekleyerek hazırlayabileceğiniz, mineral bakımından zengin içecek; halsizliğinizi alır, zindelik kazandırır.
- Özellikle brokoli, lahana, karnabahar gibi sebzeleri haşlarken, kaynayan suya bir miktar tuz atıp köpüklenmesini bekledikten sonra sebzelerinizi eklerseniz pişerken yayılan kötü kokuları engellemiş olursunuz.
"Tuz" deyince akla ne gelir?
Muhtemelen çoğumuz "Sofra Tuzu" düşünüyoruz.
Fakat "Sofra Tuzu" Dünya'daki tuz tüketiminin yalnızca % 3-4'ünü kapsar. Tuz ürünlerinin nerede ve neden kullanıldığını görelim!
Tuzun yaklaşık 14.000 kullanımını var. Bu kullanım alanlarının birçoğu en az beklediğiniz alanlar. Birkaç örnek verirsek; İlaç, metaller, lastik, çamaşır suyu, kağıt, plastik, polyester, cam, soda, deterjan vb. Tuz, saydığımız bu üretim süreçlerinde önemli bir katkı maddesi.
Buzlanma ile mücadele, sondaj, boya, su arıtımı, balıkçılık, havuz bakımı ve deri sektörlerinde ise Tuz çok yüklü miktarlarda kullanılıyor.
Ayrıca Hızlı Tüketim Ürünleri (FMCG) sektöründe kullanılan en yaygın bileşenlerden biri.
Tuz, gıda sektörünün her alanı gibi tekstil, metalurji, kişisel bakım, kimya ve daha nice sektörün ihtiyacıdır.